Online Alışveriş Trendine Yenilikçi Bir Yaklaşım: S-Ticaret

Online Alışveriş Trendine Yenilikçi Bir Yaklaşım: S-Ticaret

 

Günden güne gelişen teknolojiler ticareti de yakından etkiliyor. Alışverişin online mecralara taşınmasıyla hem markalara hem tüketicilere farklı olanaklar doğdu. Artan tüketici talebini karşılayabilmek için ürün çeşitliliğinin artması online ticaretin öne çıkan bir avantajı. Ürün gamı artarken tek kanaldan satış yapmak eskisi gibi yeterli değil. Bu, farklı satış kanallarının ortaya çıkmasını sağladı.

Pazaryerleri ve web sitelerinden alışveriş yapılması e-ticareti büyütürken; m-ticaret mobil kanallardan satış imkanını mobil dünyaya taşıdı. Buna ayak uydurmak isteyen pazaryerleri, markalar vb. mobil arayüzlerle uyumlu uygulamalarını geliştirmeye odaklandılar. Mobil dünyanın yüksek trafik alan uygulamaları da e-ticarette yer edinmeye başladı.  Mobil uygulamaların en yüksek trafiğe sahip olanları şüphesiz sosyal medya uygulamaları diyebiliriz. Önceden sadece reklam amaçlı kullanılan sosyal medya uygulamalarının satış kanalına dönüştürülmesi yeni bir online alışveriş kavramını ortaya çıkarttı: S-Ticaret. Sizin için S-Ticaretin detaylarını bu yazımızda paylaştık, hazırsanız başlıyoruz.

Semrush Ağustos 2022 raporuna göre yılın başlangıcından itibaren; Facebook’un 13.5 milyar, Instagram’ın 4.25 milyar, TikTok’un ise 1.77 milyar ziyaretçisi olmuş. Sosyal medyanın globalde asıl kullanım amaçları arasında yeni ürünler bulmak ve satın almak 7. Sırada yer alıyor. Dünya çapında 18-64 yaş arasındaki sosyal medya kullanıcılarının %49.2’si, yani yarısına yakın bir topluluk yeni markalar araştırmak için sosyal medyayı kullanıyor.

Bir kavram olarak S-Ticaret’in anlamı nedir?

2015 yılında hızla popülerlik kazanmış Periscope uygulamasıyla canlı yayın kavramına aşina olduk, sonrasında bu alan farklı uygulamalarla gittikçe gelişti. Bunun yanında sosyal medyada belirli kitleye hitap eden mega, macro, nano ve micro influencerlar ürün önerileriyle markaların satışlarını arttırdı. İşte bu iki kurguyu bir araya getirdiğimizde ortaya çıkan kavram S-Ticaret oldu, diğer adıyla canlı yayında ve sosyal medya mecraları üzerinden satış diyebiliriz.

Asya ülkelerinin e-ticaretteki başarısına çoğumuz aşinayız. Bir alan olarak S-Ticareti de bu ülkelerde başlayan canlı yayından ürün satma akımı canlandırdı. S-Ticaret kavramı ilk defa 2005 yılında Yahoo! arama motoru tarafından ortaya atıldı. (Kaynak) İlk s-ticaret satışları ise 2008 yılında Kore’de başladı, 2011 yılında da 300’e yakın marka Kore’ de yaklaşık $300–500 milyon satış cirosu elde etti. (Kaynak) Günümüzde kullanıcının her yerde olduğunu düşünürsek s-ticaretin de potansiyelinin ciddi bir ivmeyle artacağını söyleyebiliriz.

S-ticaret Satışlara Nasıl Etki Edecek?

İnternetin en büyük gücü bireyleri Dünya’ya tek tıkla açabilmesidir. Buradaki ziyaretçiler farklı alanlarda trafik akışı oluşturur. Online ticareti geliştiren ve bu noktaya getiren adımların hepsi bu konunun üzerine şekil aldı. Wearesocial – Hootsuite 2022 raporunda global alışverişe izin veren pazaryerleri, websiteleri üzerinden alışveriş yapan bir kullanıcının yıllık ortalama US$1,000 üzerinde harcama yaptığı belirtiliyor. Global düzeyde düşünüldüğünde bu rakamlar milyonlarca kazancı ifade ediyor.

E-ticarette pazaryerlerinin konumunu korumasındaki en büyük faktör sağladıkları hazır ziyaret hacmidir. Kendi internet sitenizden satış yaparken de doğru pazarlama yöntemleriyle satışlarınızı ve bu trafiği arttırabilirsiniz ancak belirli bir süreçten sonra istediğiniz hacmi yakalarsınız. Sosyal medya kanalları da bu hazır trafiği sunduğu için bugüne kadar markaların reklam faaliyetlerinde önemli bir konuma yerleşti. Trafiğin her yerden aktığı ve kullanıcının alan sınırlaması olmadığı bir noktadayız. Bu sebeple sosyal medya üzerinden satış, üzerine düşülmesi gereken bir kanal haline geldi.

Yine Ekim 2022’ de Hootsuite’in yayınladığı bir rapora göre chat ve mesajlaşma uygulamalarının ardından sosyal ağlar web dünyasının en çok trafik alan tarafı. 16-64 yaş aralığında global tabloya bakıldığında kullanıcıların %95.2’i anlık mesaj uygulamasından yararlanırken, %94.9 ’u sosyal ağları kullanıyor. Raporun 3. Sırasında yer alan arama motorları ve web portalları ise %82.2oranıyla sosyal medyayı takip ediyor.

Anlık iletişim uygulamaları üzerinden satışla ilgili de gelişmeler yavaştan başladı ancak s-ticaret kadar olgunlaşmış değil. Çünkü bu uygulamaların bazı kısıtlamaları sebebiyle müşteriye pazarlama faaliyetleri için ulaşmakta markalar zorluklar yaşıyordu. Ancak sosyal medya bu konuda sağladığı esneklikle s-ticareti doğurması bekleniyordu ve öyle de oldu.

S-Ticarette yer almak için ne yapılmalı?

S-ticarete başlangıç yapabilmek için hangi platformdan satış yapılabileceğine göz atalım. Instagram’ın kullanıcılarına alışveriş yapabilmeleri için açtığı Instagram Shop ile başlayalım. Görsel içerikle öne çıkan sosyal medya uygulaması Instagram, kullanıcılara beğenebilecekleri ürünleri Instagram Shop (Mağaza) sekmesinden sunarak satışlarınızı arttırıyor. Instagram’la aynı şirketin kapsamında olan Facebook da s-ticarette önemli yere sahip. Görselden yazılıya kadar pek çok içeriğin paylaşıldığı Facebook da Store(Mağaza) kısmı üzerinden ürün satışlarını destekliyor. Sunduğu pazarlama araçlarıyla işinizi ölçeklendirebilmeniz için de size destek oluyor. Aynı zamanda bu iki uygulamanın canlı yayından satış yapmanızı sağlayan uygulamalar geliştirdiğini eklemek isteriz; “Facebook Live Shopping” ve “Instagram Live Shopping” Bu özellik şimdilik Amerika’daki satıcılara açık ancak yakın zamanda farklı yerlere de açılacaktır.

Amerika’ daki satıcılarla sunulan farklı hizmetler bununla da sınırlı değil. Amerika kıtasında aktif Instagram Shop mağazalarından yapılan alışverişlerde müşteriler uygulamadan çıkış yapmadan sepete ekleme ve checkout (ödeme işlemi) yapabiliyorlar. Diğer bölgelerde ise ürün fiyatı, görselleri gibi bilgiler görüntülenebiliyor ancak müşterilerin satın alma işlemini tamamlaması için başka bir platforma yönlendirilmesi gerekiyor.

Instagram Shop’ta mağaza açabilmek için ilk adım şahıs hesabı açılması, sonrasında hesabınızı Instagram Business olarak dönüştürmeniz gerekiyor. Profesyonel hesabınıza ait faaliyet kategorisini seçtikten sonra mağaza hesabınızı kullanabilirsiniz. Bu özellik kullanıcılara ücretsizdir, Facebook’ta satış yaparsanız da aynı şekilde ücretsiz sunulmaktadır. Facebook Store için de benzer bir işlem süreci var. Hesabınızı business.facebook.com/create adresinden oluşturduktan sonra Facebook’un da mağaza kısmını kullanabiliyorsunuz, tabii satıcılardan talep edilen bazı ticari uygunluk gereklilikleri yer alıyor. Bunları şu şekilde sıralayalım:

  1. Satıcıların Facebook ilkelerine uyması kendi sorumluluğundadır, bu ilkeleri bağlantı üzerinden inceleyebilirsiniz.
  2. Mağazanızın işletmenizi ve domaininizi temsil etmesi gerekir. Satışını yaptığınız üründeki yönlendirme linki tek bir adrese bağlı görünmelidir.
  3. Facebook ve Instagram’ın desteklediği pazarlarda satış yapmanız şarttır. Bu pazarların listesine buradan ulaşabilirsiniz.
  4. Müşterinize karşı dürüst yaklaşım ve doğru yönlendirmelerini yapmanız gereklidir. Müşterilere ürün ve para iadesi ilkelerinizin açıkça belirtilmesi ve bu ilkelere sitenizden ya da Facebook veya Instagram’dan kolayca erişilebilmesi gerekir.

E-ticaretin en büyük tüketici kitlesi günümüzde Z kuşağından geliyor. Bu kuşağın sevdiği ve yakından takip ettiği Tiktok uygulamasından da s-ticaret faaliyetlerinizi yürütebilirsiniz. Hesabınızı “Pro” hesap olarak güncellemeniz yeterli. Ürünlerinizin reklamını yapabilmek için sadece dijital pazarlama araçları değil aynı zamanda influencer marketing desteği de veren Tiktok s-ticaretin parlayan yıldızları arasında. Buna benzer Livescale, Shopshops adlı canlı yayın platformları da s-ticaret için değerlendirilebilecek global platformlar arasında.

Sosyal medya uygulamaları dışında arama motorları da e-ticarete yönelik adımlar atmıştır. Trafiğin en aktif olduğu internet mecralarının başında gelen arama motorlarında alışveriş kanallarına verebileceğimiz başlıca 2 örnek: Google Shopping ve Yandex Market. İlk olarak Google Shopping’de nasıl satıcı hesabı açabileceğimize değinelim, Google Merchants üzerinden oluşturacağınız hesapla ürünlerinizi listeleyebilirsiniz ve bu özelliği kullanmak ücretsizdir. Google yayınladığı 2022 verisinde kullanıcılarının satışlarını %33 arttığını, reklam harcamalarıyla gelen satışlarda %77 artış olduğunu söylüyor. Google Merchant hesabı oluşturmak için bu bağlantıdan ilerleyebilirsiniz. İşletmenize yönelik birkaç temel soruyu yanıtladıktan sonra hesabınız hazır!

İkinci örneğimiz Yandex Market’i de ele alırsak özellikle Rusya pazarında satıcıları güçlendirecek bir mecra diyebiliriz. Google servislerinin Rusya’ya kapatılmasıyla, bu pazardaki müşteriler ihtiyaçları için Yandex Market’e yöneldi. Satıcılar için yeni potansiyeller ve fırsatlar oluşturan Yandex Market’te satış yapmak için Yandex.Partner üzerinden kayıt oluşturmanız gerekli. Bazı doğrulama adımlarını geçtikten sonra hesabınızı aktifleştiriyor. XML yükleme, satış kanallarınızı entegre edebilmek gibi hizmetleri sunuyor. Özellikle trafiği nereden çektiğiniz konusunda hassas yaklaşan Yandex Market’in bu konuda izin verdiği trafik kanallarının listesi şu şekilde:

  1. İçerik siteleri, fiyat karşılaştırma siteleri
  2. Online mağazalar
  3. Sosyal ağlardaki gruplar
  4. Videolar ve video kanalları
  5. Telegram kanalları.
  6. Bloglar

Yukarıda birkaç mecradan bahsettik, şimdi bazı tavsiyeleri de sizlere sunmak isteriz. Markaların satış yaptığı her mecraya göre kendisini yapılandırması gerekir. SWOT analizi, GROWTH yaklaşımı gibi kavramlar satıcılara stratejik olarak yol gösteren veriler sağlar. Dijital pazarlama da veriye dayalı ve ölçeklenebilir yapısıyla pek çok sektörün kısa sürede gözdesi oldu. Pazarlamayı satışla bağlayan ve kazan-kazan ilişkisini güçlendiren s-ticaret yepyeni bir fırsat dünyası. Tabii bu fırsatları doğru değerlendirmek için dikkat edilmesi gereken 3 adımı sunmak isteriz.

  1. Güven: Müşterilerin online alışverişlerde en çok üzerinde durduğu konu aldığı ürünlerin veya hizmetlerin güvenilir olmasıdır. Ödeme altyapılarından veri gizliliğine kadar birçok konuda markalar müşterilerine ne kadar şeffaf olursa o kadar faydalı olur. Ürünlerinizi canlı yayından tanıtacak olan influencerlar’ın takipçileriyle kurduğu diyalogu bu bağlamda ele almanızda fayda var. Sosyal kanalların satış sonrasında da kullanıldığını unutmayın. My Total Retail 2021’de paylaştığı verilere göre online alışverişlerin %79’u destek taleplerini sosyal medyadan iletiyor, günümüzde bu oranın daha da arttığı tahmin ediliyor.  Ekim 2022’de McKinsey’nin paylaştığı bir araştırmaya göre tüketicilerin %40’ı 1 saat içinde, %79’u 24 saat içinde yanıt veren markaları daha güvenilir buluyor (Kaynak). Bu da markanıza olan güven bağını güçlendirebilmeniz için önemli bir detay.
  1. Kişiselleştirme: Hangi ürün gamında üretim, satış vb faaliyet yapmanızdan bağımsız olarak s-ticaretin kişiselleştirilmiş ürünler sebebiyle dikkat çektiğini bilmeniz gerek. Sosyal medyadaki her kullanıcı kendini özel hissetmek ister. Siz de gelen talepleri değerlendirerek ürün kişiselleştirmesiyle ilgili stratejilerinizi belirleyebilirsiniz.
  1. Mecra seçimi: S-ticareti internetin showroomu olarak düşünebilirsiniz. Ürünlerinizi doğru mecralarla buluşturmak satın alma potansiyeli olan insanları size getirecektir. Bunun yanında yayıncının da hedef kitlesi önemlidir. Eğer kozmetik ürünler satıyorsanız elektronik ürün tanıtımı yapan bir influencer ile çalışmak bütçe ve zaman kaybına sebep olacaktır.

 

Bunlar da İlginizi Çekebilir