Markanızın ticari faaliyetlerinin kritik bir parçası olan stok yönetimi, ürün satın almalarınızla müşteri siparişleri arasındaki ürün değişimlerini analiz ederek dengeyi kurmanız anlamına geliyor. E-ticarette stok yönetimi, hangi ürünlerinizin yüksek oranda satıldığını ve hangi ürünlere ihtiyacınız olacağını anlamanıza olanak sağlıyor.
Stok sayılarının son derece büyük bir önem taşıdığı e-ticarette, bir anda yüksek hacimli satışlar yapılabileceği için ürünlerinizin depoda siparişe gönderilmeye hazır bir şekilde beklemesi gerekiyor. Stok yönetimini doğrudan şirketinizin bünyesinde gerçekleştirebilir ya da e-ticaret çözümleri sunan 3. parti bir şirketle anlaşarak bu operasyonu dışarıdan yönetebilirsiniz. Stok yönetimi hakkında bilmeniz gerekenleri sizin için bir araya getirdik.
1. Tedarik zincirinde kontrolü ele alın
İdeal stok yönetiminde tedarik zinciri şeffaf ve tamamen kontrolünüz altında olmalıdır. Deponuzdaki ürün sayısı ile e-mağazalarınızda bulunan ürün sayıları birbirini tam olarak karşılamalıdır. Deponuzda bulunan, transfer halindeki veya iade ile gelen ürünlerinizin kapasitesini doğru olarak bilirseniz müşterilerinizin “Stok Tükendi” ibareleri ile karşılaşmasını engelleyebilirsiniz. Envanterinizi en iyi şekilde yönetmek için stok yönetimi programlarını kullanabilirsiniz. İşletmenizin büyüklüğüne göre markanız için en uygun programları araştırmanızı öneririz.
2. Satış verilerinden yararlanın
Stoğunuzda eksilen ürünleri iyi gözlemlemeniz ve genelde en kısa süre yenilemeniz gerekir. En çok satılan ürünlerin yarattığı sirkülasyonu yönetmek gerekir. Ayrıca mevsim koşullarını da göze alarak önümüzdeki dönemlere uygun alımlar gerçekleştirmelisiniz. Bunun için belki de önceki yılların verilerinden de yararlanabilirsiniz. Müşteri hacminiz, ürün çeşitliliğiniz ve depo genişliğiniz gibi farklı değişkenleri düşünerek hareket etmelisiniz. Envanter konusunda esnek bir yapıya sahip olmak için dış kaynaklarla iş birliği yapabilir, fulfillment hizmeti satın alabilirsiniz. fiCommerce’ün sunduğu lojistik çözümlerini incelemenizi öneririz.
3. ABC analizi yapın
80/20 kuralı olarak da bilinen Pareto prensibine göre cironuzun %80’i ürün yelpazenizin %20’si tarafından elde edilir. Stok yönetiminde ABC analizi de bu prensipten yola çıkılarak ürünlerinizi getirilerine göre kategorize etmenize yarar. Böylece gelirinizin büyük bir kısmını oluşturan, sizin için önemli ürünlerde stok seviyenizi her zaman yüksek tutabilirsiniz.
Geniş bir ürün yelpazesine sahipseniz ABC analizi, stoklarınızı kontrol ederken oldukça işinize yarayabilir. Bu analize göre A grubundaki ürünler en önemli ürünlerinizdir ve sıkı bir stok kontrolü gerektirir. C grubundaki ürünler ise düşük öneme sahiptir.
Örneğin bir tekstil mağazanız varsa kazakları aşağıdaki gibi gruplayabilirsiniz:
A grubu ürünler: Çok satanlar
B grubu ürünler: Yılbaşı temalı kazaklar
C grubu ürünler: Az tercih edilen bedenler, renkler ve desenler
4. Emniyet stoğu tutun
Depoda bir miktar fazladan ürün tutmanız sizi sipariş dalgalanmalarına karşı korur. Fazladan elde tutulan bu ürünlere emniyet stoğu adı veriliyor. Bu stok sayesinde tedarikçilerinizden yeni ürün beklerken de müşterilerinize satış yapabilir, onları geri çevirmek zorunda kalmazsınız. Özellikle satışların arttığı kampanya dönemlerinde veya piyasa tahminlerinin tutmadığı zamanlarda emniyet stoğu markanıza güç kazandırır. Ürünü tükenen rakiplerinizin müşterileri bu tip durumlarda sizin markanızı tercih edebilir ve markanızdan memnun kaldığı takdirde artık sizin sadık müşteriniz haline gelebilir. Güvenlik stoğu olarak da bilinen emniyet stoğu formülü farklı alternatiflerden oluşuyor. Sizin için en uygun formülü araştırmanızı öneriyoruz. En yaygın formüllerden biri ise aşağıdaki gibi diyebiliriz.
Emniyet Stoğu = ( Günlük Maksimum Kullanım x Maksimum Teslim Süresi ) – (Ortalama Günlük Kullanım x Ortalama Teslim Süresi)
5. FIFO ve/veya LIFO yöntemlerini uygulayın
Stok yönetiminde sıkça tercih edilen ilk giren ilk çıkar (first in, first out) yöntemine göre satış yapılırken stoğa ilk giren ürünler, ilk satılan ürünlerdir. Son kullanma tarihi olan, trendler ve güncel gelişmelerden etkilenen ürünleriniz varsa ilk giren ilk çıkar yöntemini uygulamak sizin için idealdir.
Tercih edebileceğiniz bir diğer stok yönetimi uygulaması ise son giren ilk çıkar (last in, first out). Bu yönteme göre stoğa son giren ürünler, ilk olarak satılır. Satılan malın maliyetinin yüksek olması, daha düşük net gelir ve daha az vergi yükümlülüğü anlamına gelir. Yüksek işlem hacmine sahip ve sattığı ürünün fiyatı enflasyondan hızlı bir şekilde etkilenen işletmeler, vergi avantajı sebebiyle son giren ilk çıkar yöntemini tercih edebiliyor.